Pazar, Ekim 29, 2006

Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı Turkiye Daimi Temsilcisi Atandi

Merkezi Montrealde bulunan Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı, Turkiye Daimi Temsilciligi'ne Vakur Gökdenizler atandi.
Vakur Gökdenizler / Montreal:(Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı Nezdinde Daimi Temsilci): 1956 İstanbul doğumlu. Kadıköy Maarif Koleji ve Boğaziçi Üniversitesi mezunu. Trablus ve Washington'da bulundu, Houston Başkonsolosluğu yaptı. Son dönemde Denizcilik-Havacılık Genel Müdür Yardımcılığı görevini yürütüyordu. Soyadı Gökdenizler olan bir diplomatın Türkiye'nin gökleri ve denizlerinden sorumlu en kritik göreve getirilmesi ilginç bir tesadüfü oluşturuyordu. Evli.
Haberin tamami asagidaki linkte bulunmaktadir :
http://www.milliyet.com.tr/2006/10/29/siyaset/siy01.html

Pazartesi, Ekim 23, 2006

Başbakan'a Kanada'dan davet var!

TÜRK Hava YollarI Kanada'ya neden uçmuyor?
Bu soruyu birkaç kez bu köşeden sordum. Her sorduğumda da Kanada ile iş yapan, eğitim için gidip gelen yüzlerce insan umutlandı.
Gerçekten de Türkiye-Kanada arasında 1 milyar dolara ulaşan ticaret hacmine imza atanlarla, orada yaşayan yaklaşık 80 bin Türk vatandaşının umutlanmaması mümkün değil. Çünkü her yıl binlerce insan Kanada'ya gitmek için aktarmalarla inanılmaz çile çekiyor.
Ama nedense bu konuda, işin sorumluları bırakın çözüm bulmayı olayla ilgilenmiyor bile. Düşünsenize, yazdığımız yazılarla Kanada'nın Ankara Büyükelçisi bile ilgileniyor ama ne THY Yönetim Kurulu Başkanı Candan Karlıtekin ne de THY Genel Müdürü Temel Kotil oralı oluyorlar. Bilinen gerekçe "Ermeni soykırımı." Kanada'da yaşayan bir Türk şöyle diyor: "Bizim anlamadığımız, 1 milyar dolarlık ticaret yapmamız sorun olmuyor da neden THY'nin uçması sorun oluyor?"
Kanada'daki Türkler sorunun çözülmesi için Başbakan Erdoğan'ı Kanada'ya davet ediyor.
Son 20 yılda hiçbir başbakanın Kanada'ya gelmediğine dikkat çeken Kanadalı Türk gazeteci Hasan Yılmaz şöyle diyor: "Başbakanımız şu sıralarda Başkan Bush'la görüşmek için ABD'de. Kanada-Türkiye arasında bir ilki gerçekleştirmek için Başbakan Erdoğan' ı Kanada'ya davet ediyoruz. Nihayeti bir saatlik bir yol. İnanın bu gezi çok şeyi değiştirir. Buradaki Türkler de sahipsiz olmadığını görür."
http://www.sabah.com.tr/2006/10/03/yaz1336-10-130.html

Kanada-Turkiye Arasindaki Buzlar Eriyor Mu?

Türkiye-Kanada arasında yeni dönem
Türkiye ile Kanada arasında Ermeni soykırımı iddialar nedeniyle 2004 yılından bu yana soğuk olan buzlar erime sinyali veriyor.
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Kanada Dışişleri Bakanı Peter MacKay ile bir görüşme gerçekleştirdi. MacKay ayrıca Kanada Parlamentosu bünyesinde Türkiye-Kanada Dostluk Grubu kurulması nedeniyle 18 Ekim günü Türkiye'nin Ottava Büyükelçiliğinde düzenlenen bir davete katıldı.
Türkiye ile Kanada arasında Ermeni soykırımı iddialar nedeniyle 2004 yılından bu yana soğuk olan buzlar erime sinyali veriyor. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, bir soru üzerine yaptığı yazılı açıklamada, Birleşmiş Milletler 61’nci Genel Kurul toplantıları çerçevesinde New York’ta ikili temaslarda bulunan Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün, Kanada Dışişleri Bakanı Peter MacKay’in talebini kabul ederek, söz konusu bakanla 22 Eylül 2006 tarihinde görüştüğünü bildirdi.
Tan, Gül'ün, sözde Ermeni soykırımı konusunda Kanada Parlamentosu tarafından 2004 yılında kabul edilen kararın ardından, Kanada Başbakanı Stephen Harper’ın asılsız Ermeni iddialarını soykırım olarak niteleyen ve bu iddialara destek veren 21.4.2006 tarihli açıklamasının Türkiye ve Türkler üzerinde büyük hayal kırıklığı ve infiale yol açtığını söylediğini aktardı.
Tan, "Sayın Bakanımız, bu vesileyle, asılsız Ermeni iddialarına ilişkin görüşlerimizi Kanadalı muhatabına ayrıntılı şekilde izah etmiş ve Ortak Tarih Komisyonu önerimiz hakkında bilgi vermiştir. Kanada Dışişleri Bakanı MacKay, görüşmeden sonra aynı gün Sayın Bakanımıza bir mektup göndermiş ve Ortak Tarih Komisyonu kurulması önerimize Kanada Hükümeti’nin tam destek verdiğini bildirmiştir. MacKay, mektubunda ayrıca, anılan Komisyon’a katılması yönünde Ermenistan’ı teşvik edeceklerini belirtmiştir" dedi.

BÜYÜKELÇİLİĞE DE GİTTİ
Kanada Dışişleri Bakanı'nın, Kanada Parlamentosu bünyesinde Türkiye-Kanada Dostluk Grubu kurulması vesilesiyle 18 Ekim Çarşamba akşamı Türkiye'nin Ottava Büyükelçiliği'nde düzenlenen bir davete katıldığını da belirten Tan, "Davete ayrıca, Kanada Parlamentosu Avam Kamarası Başkanı Peter Milliken, Dostluk Grubu Başkanı Maurice Vellacot, senatörler, milletvekilleri ve diğer üst düzey Kanadalı bürokratlar iştirak etmişlerdir" dedi.
Tan, MacKay'in, resepsiyonda özellikle söz alarak yaptığı açıklamada, Türkiye'nin bölgesindeki rolüne ve Türkiye-Kanada ilişkilerine verdikleri değere işaret ettiğini ve Kanada ile Türkiye’nin Afganistan’daki işbirliğine değinerek Lübnan’daki Kanadalıların tahliyesi sırasında Türkiye'nin gösterdiği yakınlığa teşekkür ettiğini kaydetti.
http://www.haber7.com/haber.php?haber_id=193428
----------------------------------------------------------

Kanada'dan Ermeni sürprizi! (22/10/2006 Milliyet) UTKU ÇAKIRÖZER
Ermeni soykırımı iddiasını kabul eden Kanada, Türkiye'nin "Konuyu araştırmak için komisyon kurulsun" önerisini kabul etti.
Ermeni soykırımı iddialarını 2004'te aldığı parlamento kararıyla kabul eden Kanada, sürpriz bir adım atarak, Türkiye'nin araştırma için tarihçiler komisyonu kurulması önerisini desteklediğini açıkladı. Türkiye'nin Ottawa Büyükelçiliği'nde yapılan Türk-Kanada Dostluk Grubu toplantısına katılan Kanada Dışişleri Bakanı Peter MacKay, 1915 olaylarına değinerek, "Doğu Anadolu'daki Ermenilerin çektiği acılar insanlık tarihinin trajik bir bölümüdür ve bir daha meydana gelmemesi için hatırlanması çok önemlidir. İşte bu nedenle hükümetimiz Türk hükümetinin Türk, Ermeni ve üçüncü ülkelerin tarihçilerinden oluşan bir ortak komite kurma yönündeki önerisine destek veriyor ve Ermeni hükümetini de bu komiteye katılmaya teşvik ediyor" dedi.

MacKay, toplantıya katılan Türk yetkililere, aynı günlerde Kanada'yı ziyaret eden Ermenistan Dışişleri Bakanı Vartan Oskanyan'a da aynı mesajı verdiğini belirterek, "Ancak pek hoşuna gitmedi" ifadesini kullandı.

Geri adımın nedeni santral ihalesi mi?
Türkiye'nin Kanada Büyükelçisi Aydemir Erman, MacKay'ın getirdiği açılımı, "Bozulan ilişkilerin rayına oturtulması yönünde önemli bir adım. Ancak bu adımın devamını da getirmelerini bekliyoruz" sözleriyle değerlendirdi. MacKay ile New York'daki BM toplantıları sırasında görüşen Dışişleri Bakanı Gül, 2004'teki parlamento kararıyla, Kanada Başbakanı Stephen Harper'in soykırım iddialarını kabul eden açıklamasının Türk halkında hayal kırıklığına neden olduğu vurgulamıştı. MacKay'in tarihçiler komisyonu önerisine destek verdikleri bilgisini de resmen ilettiği öğrenildi. Kulislerde, 'geri adım'ın arkasında, "Türkiye'nin 20 milyar dolarlık nükleer santral ihalesine girebilme amacı"nın yattığı konuşuluyor.
http://www.milliyet.com/2006/10/22/guncel/gun02.html

Pazartesi, Ekim 16, 2006

Cuma, Ekim 13, 2006

Itiraf.com dan Aktarmali Bir Kanada Ucusu

Fundy; Cinsiyet: Erkek; Yaş: 20; Ülke:Yurtdışı 05.07.2002
Bir buçuk yıl önce İstanbul'dan Kanada'ya gidiyordum. Türkiye-Kanada arası direkt uçak yoktu. Frankfurt'a gidip ordan değiştirmem gerekiyordu. Frankfurt havaalanındayken benim uçağın biraz geç kalkacağını duydum. Uçak kim, ben kim? Hiçbir şey bilmiyorum. Koskocaman da bir havaalanı. Panikledim haliyle. Zar zor danışma gibi bir yer buldum. Bi hayli de kalabalık vardı. İki görevli kız en önde durmuş soruları cevaplıyordu. Hep sarışın, Alman olduğu her halinden belli olan kız konuşuyordu. Diğer esmer olanın yaptığı bi şey yoktu. Herkes ona sorduğu için ben de hemen sarışın kadına, "Sori, ven iz Toronto pleyn going tu teyk of?" (Toronto uçağı ne zaman kalkıyor?) dedim. Yüzüme bile bakmadan bi sonrakinin sorusunu cevaplamaya koyuldu. "Herhalde anlamadı" diye bir kere daha sormak üzereyken sağdakı esmer olan Türkçe, "Nasıl yardımcı olabilirim?" dedi. Meğer Türkmüş. Ben de o sevinçle hemen derdimi anlattım. Yardımcı oldu. Tam gidecekken, aynı çizgi filmlerdeki gibi birden dank etti. Dönüp, "Afedersiniz. Türk olduğumu nerden anladınız?" diye sordum. "Sizin dışınızda herkes sıraya geçmişti de!"

Atlasjet de Kanadaya Ucmak Istiyor

Atlasjet’in Amerika’ya uçma hayali8 Eylül 2006,
Uzun zamandır Kanada’ya uçmak için yoğun girişimlerde bulunan AtlasJet hava yolları, iki ülke sivil havacılıkları nezdinde sorunlar yaşanınca gerekli izinleri alamayıp bu projesini askıya almıştı.
Amerika’ya uçan ilk Türk özel hava yolu şirketi olmak için bu kez yine kolları sıvayan AtlasJet şirketi büyük sürpriz yaparak Amerikan Northwest Airlines ile işbirliğine gitmeyi planlıyor.
İki şirketin yapacağı işbirliği ile İstanbul’dan New York’a uçma hayallerini gerçekleştirmek isteyen Atlasjet Yönetim Krl. Bşk. Murat Ersoylu ve Yön. Krl. Üyesi, Gn. Md. Tuncay Doğaner; Northwest şirketinin yönetim kurulunu bir haftadır İstanbul ve Dalaman’da ağırlayarak ortak yürüttükleri bu gizli proje hakkında duyumlarımıza göre olumlu mesafeler kaydetmişler. Projede iki adet Airbus A340 düşünülüyor.
Amerika’ya karşılıklı THY’den başka bir şirketin uçması için Türkiye Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün karşılıklı izinleri alıp alamayacağı, Kanada örneğinde yaşanan olumsuzlukların tekrar edip etmeyeceği ve THY’nin bu hatta yeni bir rakip karşısında takınacağı tavır merakla bekleniyor.
Dileğimiz başarılı sonuç alınması. Müjdeli haber iletmek için sonucu bekliyoruz.

Perşembe, Ekim 12, 2006

Ottava Buyukelciligi, Ticaret Musavirligi Raporlarinda Direkt Ucus Tavsiyeleri

http://www.musavirlikler.gov.tr/altdetay.cfm?AltAlanID=368&dil=TR&ulke=CDN
2004
"... Ticaret Müşavirliğimize Türkiye’den taze sebze ve meyve ithalatı yapmak üzere talepler intikal etmektedir. İlgili üreticilerle ve İhracatçı Birlikleri ile yapılan görüşmelerde anılan taleplerin karşılanabilmesi için Türkiye’den Kanada’ya direkt havayolu seferlerinin başlatılmasının elzem olduğu sonucuna varılmıştır. Bu konuda Türk Hava Yollarının Kanada’ya direkt uçuş başlatmak üzere girişimleri olduğu bilinmektedir. Sözkonusu girişimin bir an önce sonuçlandırılması, çabuk bozulabilir türde olan ihraç ürünlerimizin Kanada pazarına girmesinin önündeki en büyük darboğazın aşılmasını sağlayacaktır. ..."

2003
"... Türk Hava Yollarının yeni özel yurtiçi seferleri yapan hava yolları ile rekabet edebilmesi için dahili uçuşlarda ekonomik ve effektif bölgesel uçaklara ihtıyacı vardır.
Bu alanda uzman olan Kanada’lı firmalarla yeni işbirliği imkanları doğmaktadır. Ayrıca Türk Hava Yollarının Toronto ya düzenli sefer açma konusundaki girişimleride devam etmektedir.Anılan seferler açıldığı takdirde iki ülke girişimcilerinin daha kolay seyahatleri ve mal ve hizmetleri daha hızlı bir şekilde göndermeleri mümkün olacağından, bu girişiminde karşılklı ticareti artmasına katkıda bulunacağı aşikardır. ..."

Torontodan Istanbul'a Martinair'le Seyahat Rezaleti

Son bir aydır Evliya Çelebi gibi geziyorum. Dünyanın etrafını dönecek kadar, yani 40 bin km yaptım. Bu sırada yazılarımı ihmal ettim. Bakliyat ve hububat ihracatçısı olduğumu pek az okurum bilir. Son altı ayda yazdığım ve yeni çıkacak olan iki kitabım var. Yazı yazmak zorunda olduğum üç dergi, üç internet sitesi bulunuyor.Öncelikle THY ile yaşadığım uçuş sorununu anlatmak istiyorum. Son 20 yıldır 35’i aşkın ülke gezdim, THY ve diğerleriyle sayısız uçuş yaptım. Ama hiçbirinde Hollanda’nın MartinAir ile yaşadığım rezaleti yaşamadım. THY ile uçtuğumu sanarak THY Toronto ofisinden bilet aldım. İki ülke arasında çifte verginin kaldırılması anlaşması parlamentolarda henüz onaylanmadığı için THY ara bir formül bulmuştu. Hollanda’nın Martinair hava yolları ile Avrupa’ya kadar yolcularını taşıması için anlaştı. 14 Ağustos’da İstanbul’a bilet aldım. Sorunlar, Toronto’dan ayrılmadan başladı. Martinair’in uçağı 6.5 saat geç kalktı. Olabilir dedim, aldırmadım. Fakat Amsterdam’da THY’ın dan Boarding Pass alanları bir sürpriz bekliyordu. Uçak geç kalktığı için 20 Euro ekstra para talep edildi. Toronto’da Martinair rötardan dolayı bir sonraki uçağı ayarladıklarını söylemişlerdi. O halde THY neden ekstra ücret istiyordu? THY görevlisi, 20 Euro’yu ödemezsek uçağa bindirmemekle tehdit etti. Ödeyeceğimiz meblağı Martinair’den tahsil edebileceğimizi savundu. Biletimizin ve faturamızın THY’ından kesildiğini belirterek, bunun mümkün olmadığını dile getirdik. Bu gibi durumlarda hava yolları topu birbirlerine atarlar. Ama müşteri sorunu hissetmeden çözülür. THY, sorununu Martinair ile çözemeyince müşterisine fatura etmek istedi. Yakışıksız bir durumdu. Gergin bir hava oluştu, 20’den fazla yolcu sinir krizleri geçirdi. Parayı vermek isteyenleri engelledim. Uçağa haraketlenen yolcuların önünü kestiler. Boarding başlamıştı ve orada kalakalmıştık. Tepem attı. En sonunda hiç istemediğim halde gazeteci olduğumu söylemek zorunda kaldım. Canada Türk, Almanya ve Türkiye’deki dergilerde köşe yazılarımda bu sorunu çözselerde çözmeselerde işleyeceğimi belirttim. Bize yaşattıklarını yazacağımı, THY’nun imajının bozulacağını, bu nedenle yolcuları boş yere incitip üzmemelerini tavsiye edince, THY görevlisi yelkenleri suya indirdi. Bir dakika içinde güya Martinair müdürüyle görüşüp sorunu halletti. Sinir harbini kazanmıştık. Amsterdam’dan İstanbul’a THY uçağı ile geldiğimiz için artık mutluyduk. Ancak sorunlar İstanbul’a indiğimizde tekrar karşımıza çıktı. Bavulları bulamadık. Amsterdam dan inen uçakların tarafında bavullarımızı bir saati aşkın boş yere bekledik. Bavullarımız Kopenhag tarafında çıktı. Çünkü biz meğerse THY’nın değil halen Martinair’in yolcusuymuşuz. THY, Toronto’dan direkt uçuşlara başlayana kadar bu sorunlar yaşanmaya devam edebilir. Bu notu THY’nın Kanada sorumlusu Hilmi beyin dikkatine yazıyorum. Acımasız bir rekabet piyasasında boğuştuklarının farkındayım. THY’nı her zaman savundum ve tercih ettim. Hatta Ottawa Büyükelçimizi illa ki Montreal’den başlasınlar diye dayattığında illa ki Toronto dedim. Halen arkalarındayım, sonuna kadar savunurum. Ama müşteriyi velinimetleri bilip bir daha benzer bir sorun yaşatmamaları için Amsterdam’daki görevlilerini uyarmalarını diliyorum. Unutmayın, müşteri her zaman haklıdır."...
Faruk Arslan 02.Eylül.2006
(Sadece Direkt ucusla ilgili kisim kopyalanmistir. Yazinin tamami http://www.sonsaniye.net/yazar6051.htm internet adresinde bulunmaktadir.)

Çarşamba, Ekim 11, 2006

Kuzey Amerika ve Istanbul Arasindaki Ilk Direkt Ucusun Hikayesi

New York’tan İstanbul’a 49 saat 15 dakika...
Cape Cod adlı uçaklarıyla 1931’de New York’tan İstanbul’a tarihi ve uzun bir uçuş gerçekleştiren Boardman ile Polando, Atatürk tarafından bizzat ağırlanmıştı.
Yazinin tamami icin asagidaki linke tiklayiniz.
http://www.thy.com/tr-TR/corporate/skylife/article.aspx?mkl=42

Mevcut Ikili Havacilik Anlasmalari

Sivil Havacilik Genel Mudurlugu internet sitesine gore, 11 ekim itibari ile Turkiye’nin yaptigi ikili havacilik anlasmalari, ve yapilmasi planlanan anlasmalar.

• mevcut anlaşmalar
Afganistan Almanya Amerika Arjantin Arnavutluk Avusturya Azerbaycan Bahreyn Bangladeş Birleşik Arap Emirlikleri Belçika Beyaz Rusya Bosna Hersek Brezilya Bulgaristan Cezayir Çek Cumhuriyeti Çin Halk Cumhuriyeti Danimarka Endonezya Estonya Etyopya Fas Finlandiya Fransa Güney Afrika Güney Kore Gürcistan Hirvatistan Hindistan Hollanda Hong Kong Ingiltere Irlanda Iran Ispanya Israil Isveç Isviçre Italya Irak Japonya Katar Kazakistan Kenya Kirgisiztan Kuveyt Küba Letonya Libya Litvanya Lübnan Lüksenburg Macaristan Malta Makedonya Malezya Misir Mogolistan Moldova Norveç Nijerya Oman Özbekistan Pakistan Polonya Portekiz Romanya Singapur Slovakya Slovenya Sudan Suriye Suudi Arabistan Tacikistan Tayland Tunus Türkmenistan Ukrayna Ürdün Yemen Yunanistan Yugoslavya

• revize edilmesi planlananlar
Güney Kore

• yeni anlaşma yapılması planlananlar
Kanada Filipinler Vietnam Yeni Zelanda Avustralya
http://www.shgm.gov.tr/ikili_anlasmalar.htm

Yetkili Turk Sivil Havacilik iletisim bilgileri

Turkiyedeki sivil havacilik otoritelerinin bilgilerine http://www.shgm.gov.tr/doc3/gen11.pdf adresindeki dosyadan ulasilabilirsiniz.

THY ni Dava Eden Kanadali Turk

http://www.airporthaber.com/hb/detay.php?id=9414

Kanada'da bir bankada çalışan Hilmi Şener, balayını geçirmek için THY'ye ait bir uçakla Türkiye'ye geldi. Ama uçaktan indiğinde onu ve eşini hoş olmayan bir sürpriz bekliyordu... Bunun üzerine THY'ye hem maddi hem manevi tazminat davası açtı.

Hilmi Şener, evlendikten sonra Türkiye'ye gelirken İzmir Adnan Menderes Havalimanı'nda valizinin kaybolmasından dolayı Türk Hava Yolları'na (THY) 6 bin 744 YTL maddi ve 15 bin YTL manevi tazminat davası açtı. Hilmi Şener, ABD'de çalışırken tanıştığı Kanadalı eşiyle evlendikten sonra balayı için Türkiye'ye geldi. Şener eşiyle birlikte geçtiğimiz ağustos ayında önce Kanada'nın Toronto şehrinden Amsterdam'a, daha sonra İstanbul'a ve buradan da memleketi Manisa'nın Gördes İlçesi'ne gidebilmek için İzmir Adnan Menderes Havalimanı'na geldi.

Adnan Menderes Havalimanı'na indiklerinde uçakta olması gereken iki bavulundan birinin kaybolduğunu fark eden Hilmi Şener, birkaç hafta kayıp olan bavulunun bulunmasını bekledi. İçinde damatlığı, yurt dışındaki arkadaşlarının hediye ettiği saatler, Sony marka kamera ve manevi değeri olan çeşitli hediyelerin bulunduğu bavulun bulunamaması üzerine Şener, avukatı Yalçın Cabar aracılığıyla İzmir 10. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde THY'ye karşı tazminat dava açtı. Bavulunun THY'nin sorumluluğunda olduğunu belirten Şener, içinde maddi ve manevi değeri olan eşyalar bulunan bavulunu kaybettiği için THY'nin 6 bin 744 YTL maddi, 15 bin YTL manevi tazminat ödemesini istedi.

Bavulunda düğünde giydiği damatlığın, en az bin 500 Amerikan Doları değerindeki Bulova ve Movada marka saatlerinin olduğunu ifade eden Şener, yurt dışında güzel bir düğün gecesi geçirdikten sonra yaşadıklarının kendisini ve eşini çok yıprattığını söyledi. THY'nin sorumsuzluk örneği göstererek, olayın ailesinde ileride onarılması çok zor manevi derin yaralar açtığına dikkat çeken Şener, eşinin bu duruma çok şaşırdığını ve THY gibi ciddi bir firmanın insanları bu denli zor durumda bırakmasına üzüldüğünü belirtti.

Halen Kanada'da bir bankada çalışan Hilmi Şener'in avukatı Yalçın Cabar ise, hava yolcularını taşıma kurallarına göre THY'nin kaybolan bavulundan dolayı sorumluğunun açık olduğunu, bu durumda müvekkilinin mağduriyetinin giderilmesi gerektiğini kaydetti. Cabar, THY'nin bütün aramalara rağmen bavulu bulamadığını, kaybettiği bavul yüzünden tam kusurlu olduğunu iddia ederek, sorumluluğunu yerine getiremeyen kusurlu bir kurum olarak tazminatı kabul etmesini beklediklerini söyledi.

-----------
12/10/2006 Milliyet
Uçakta kaybolan bavul için 21 bin YTL tazminat davası Bahri KARATAŞ/İZMİR, (DHA)
MANİSA'nın Gördes İlçesi'nde yapılacak düğünü için Kanada'dan THY'ye ait uçakla İzmir'e gelen, İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümü mezunu Hilmi Şener (31), içerisinde arkadaşları tarafından düğün hediyesi olarak verilen eşyalar ile damatlığının bulunduğu bavulunun, Adnan Mederes Havalimanı'nda kendisine teslim edilmemesi üzerine, havayolu şirketi aleyhine toplam 21 bin 744 YTL'lik maddi ve manevi tazminat davası açtı.
Üniversiteyi bitirdikten sonra ABD'nin New York şehirinde master yapıp, bir petrol istasyonunda çalışan Hilmi Şener, gezmeye gittiği Kanada'da bir bankada çalışan Mehtap Şener (30) ile tanıştı. Uzun süren bir arkadaşlık döneminin ardından evlenmeye karar veren çift, Manisa'nın Gördes İlçesi'nde yapılacak düğünleri için geçen 1 Ağustos'ta Martin Air şirketiyle Kanada'nın Toronto kentinden, Hollanda'nın Amsterdam kentine, 2 Ağustos'ta da Türk Hava Yolları ile Amsterdam'dan İstanbul aktarmalı olarak İzmir'e geldi.

Mehtap Şener ile birlikte İzmir Adnan Menderes Havalimanı'na inen Hilmi Şener'e iki valizinden biri verilmedi. Durumu ileten Şener'e görevliler, üzerinde referans numarası bulunan bir belge verdi. Kaybolan bagajın bu numaradan ve verilen sigorta numarasından takip edilmesi söylendi. Bir türlü bavuluna kavuşamayan Hilmi Şener, Sivil Havacılık Kanunu'nun 128'inci maddesi gereğince 7 günlük yasal bekleme süresi sonrasında, kaybolan bavuldaki eşyaların listesini havayolları şirketine faksladı. Buradan da bir sonuç çıkmayınca, hukuki mücadele başlattı.

“DÜĞÜN ARİFESİNDE ÇOK ÜZÜLDÜM''
Avukatı Yalçın Cabbar aracılığıyla İzmir 10'uncu Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 6 bin 744 YTL'si maddi 15 bin YTL'si manevi, toplam 21 bin 744 YTL tazminat istemiyle dava açtı. Dava dilekçesinde kaybolan eşyaların değerinin 5 bin 985 YTL, valiz kaybolduğu için yapılan masrafın 759 YTL olmak üzere toplam maddi zararın 6 bin 744 YTL olduğu öne sürüldü. Hilmi Şener dilekçesinde şunları anlattı:
“Master eğitimim için ABD'ye gittim. Gündüz okula giderken, gece de bir petrol istasyonunda çalıştım. Eğitimimi tamamladıktan sonra Türkiye'ye dönecektim. Babamın kanser olduğunu öğrenince maddi destek sağlamak için kalmaya karar verdim. Benim gönderdiğim paralarla babam tedavi olup sağlığına kavuştu. Ardından bir gezide Kanada'da Mehtap ile tanıştım. Evlenmeye karar verdik. Düğün yapmak için Türkiye'ye geldik. İçerisinde arkadaşlarımın verdiği düğün hediyeleri ile özene bezene aldığım damatlığım vardı. Düğünümde bu damatlığımı giyemedim. Bu beni çok etkiledi. Tam düğün üstü ayrı bir masraf yaptım. Havayolları şirketine uzlaşmayı teklif ettim, kabul etmedi. Beni tek üzen arkadaşlarımın düğünde takmam için hediye ettiği eşyaların kaybolması. Onlara düğün kasetimde hediyelerini gösteremeyecek olmam beni üzdü.''

Avukat Yalçın Cabbar mahkemeye verdiği dava dilekçesinde, “Müvekkilim aylar öncesinden düğün hazırlıkları yaptı. Bir ihmal sonucu bu olay meydana gelmiştir. Kendisi çok mağdur oldu. Havayolu şirketi sözlü ve yazılı hiçbir yazımıza cevap vermedi. Bavulunun kaybolmasından dolayı bu süre içinde çok sıkıntı çekti. Gördes'ten İstanbul'a yüz yüze görüşmeye gitti. Fakat bir muhatap bulamadı. Çok mağdur edildi. Çareyi bu davayı açmakta bulduk'' dedi. Hilmi Şener, ağustos ayında yapılan düğünün ardından geçen eylül ayında Kanada'ya yerleşip eşiyle birlikte bir bankada çalışmaya başladı. Davanın önümüzdeki günlerde görüleceği belirtildi.
http://www.milliyet.com.tr/2006/10/12/son/sontur13.asp