Karamehmet'in ucagi Kanada'dan

Patronlar Dunyasi - 22 Ekim 2007
Çukurova Holding'in sahibi Mehmet Emin Karamehmet, Kanada'dan 20 milyon dolara Challenger 300 tipi özel uçak satın aldı.
Aslında onu mütevazi kişiliğiyle tanıyoruz. Çoğu zaman kendi aracını dahi kendi kullanır. Tutumludur, tam bir ticaret adamıdır. İşte bu özelliklere sahip olan medya patronu 20 milyon USD değerinde bir uçağın sahibi oldu.

Çukurova Holding'in sahibi Mehmet Emin Karamehmet'ten bahsediyoruz. Karamehmet için Kanada'dan Challenger 300 tipi özel uçak satın alındı. Bilindiği gibi Karamehmet'in bir de havayolu şirketi var.

Uçağı yönetecek personel bugünlerde eğitim almak için Kanada'da bulunurken, Çukurova yöneticileri de uçuş sertifikasını çıkartmak için Ankara'da.

VIP uçağın teknik özelliklerine gelince;

Challenger 300 800 km hız yapabiliyor, tavan yani en üst tırmanma yuksekliği 15 km, Ağırlık 11 ton, personel sayısı ise 8.

Ilk sirada "İstanbul-Toronto"

Guntay Simsek - Sabah - 28 Ekim 2007
Uluslararası Havayolu Taşımacıları Birliği (IATA) yolcu istatistiklerine göre büyük potansiyel bulunan ancak şu anda tarifeli sefer yapılamayan ilk 10 hat şöyle sıralandı:

1. İstanbul-Toronto
2. Adana-Londra
3. Ankara-Paris
4. İstanbul-Melbourne
5. İstanbul-Los Angeles
6. Ankara-Kopenhag
7. İstanbul-Bologna
8. Adana-Paris
9. İzmir-Paris
10. İstanbul-Sidney

---------------------------
THY'nin uzun menzil yolcusu arttı
Guntay Simsek - Sabah - 28 Ekim 2007

Yıllardır uzun hatlarda arzu edilen verimi alamayan Türk Hava Yolları'nın (THY) yüzü 2007 yılında güldü. Ocak- Eylül döneminde THY'nin Uzakdoğu uçuşlarındaki yolcu sayısı yüzde 20.8, Amerika uçuşlarındaki yolcu sayısı ise yüzde 5.3 arttı. Eylül ayı rakamlarına göre Bişkek, Almata, Taşkent, Hong Kong, Duşanbe ve Atsana doluluk oranı yüzde 90'ı aşarken, sadece Karaçi, Mumbai ve Seul hatlarında doluluk oranı yüzde 70'in altında kaldı. Uzakdoğu uçuşlarında doluluk oranı yüzde 78.1'e yükselirken, Amerika'da New York ve Chicago uçuşlarında ise doluluk oranı yüzde 77.8'e yükseldi.

Hocanin valizleri

Fikra bu ya…
Nasrettin hoca bir gun Torontodan Aksehir'e dogru yola cikar. O zamanlar Torontodan direkt sefer olmadigindan, Hollanda uzerinden ucmaya karar verir. Ilk ucagi 11 saat gec kalktigi icin hem bir sonraki ucagini kaciran hem de valizlerini kaybeden Hoca, Amsterdam daki bir handa konaklamaya karar verir. Kalacagi odanin kapisini acan Hoca yatagin duzgun ve kirisiksiz oldugunu gorunce bozmaya kiyamaz ve yatagin altina uzanir. Aradan bir sure gecer, hana yeni evli bir cift gelir. Hanci, Hoca’nin kaldigi odayi kastederek,“yukarda iki kisilik bir oda var ama yataklarin biri dolu digerinde kalmayi kabul ederseniz kalabilirsiniz” der. Nasrettin Hocanin kaldigi odanin kapisini acan yeni cift yatagin altindaki Hocayi farketmez ve konusmaya baslarlar.
Genc adam birara karisina:
“Sevgilim gozlerinde butun sehiri goruyorum” der.
Bunu duyan Nasrettin Hoca kafasini yatagin altindan uzatip merakla
“Benim valizleri de goruyormusun” diye sorar.

Turizm geliri 3 milyar dolar artar

Sabah - 4 Ekim 2007- Mahmut Ovur
Dışişleri Bakanı Ali Babacan bugünlerde Amerika'da ve önemli görüşmeler yapıyor.
Sanıyorum Kanada Dışişleri Bakanıyla da ya görüştü ya da görüşecek.
Biliyorsunuz, Türkiye Kanada arasında benim de sık sık yazdığım bir "direkt uçuş" konusu var.
Acaba THY Kanada'ya direkt uçabilecek mi?
Güney Afrika'nın Johannesburg, Cape Town gibi önemli kentlerine direkt uçuşu koyan, hatta Güney Amerika'ya da önümüzdeki günlerde uçmayı düşünen THY Yönetimi, sıra Kanada'ya gelince birden sessizleşiyor.
Peki, neden?
Nedeni malum, Ermeni Soykırım Yasa Tasarısı... Kanada parlamentosu bunu onayladığı için biz de sözüm ona tepki koyuyoruz. Oysa bu konuda Kanada yalnız değil, THY'nin uçtuğu başka bir ülkenin parlamentosu bu yasayı onayladı. Belki şu denebilir, bu yasayı onaylayan ülkeler arasında tek tepki koyduğumuz ülke Kanada...
Şimdi dost ve stratejik ortak dediğimiz ABD bile ikide bir bu konuyu gündeme getirmiyor mu?
Artık Türkiye'nin Toronto'ya direkt uçuş için öne sürdüğü bu argümanın haklı bir tarafı kalmadı. Hem Dışişleri Bakanlığı kadrolarının, hem de THY yönetiminin bu gerçeği görmesi gerekiyor. Çünkü bu ilişki iki ülkenin de çıkarına...
Rahmetli Özal'ın dediği gibi ülkeler arası dostluğu geliştirecek en önemli araç ekonomi.
Bu konuda hem THY uzmanlarının, hem de bağımsız kişilerin hazırlayıp ilgili makamlara ulaştırdığı raporlarda önemli bilgiler var.
İşte son yapılan bir araştırmada ortaya konulan gerçekler:
"Kanada Türkiye arasında direkt uçuşların başlaması bugün için 100 bin olan turist sayısını en az 300 binlere taşıyacak. Bunun anlamı şu; Türkiye'nin turizm geliri doğrudan 3 milyar dolar artar. Ayrıca Türkiye'de faaliyet gösteren 75 Kanada firması var. Kanada ile 'Çifte Vergilendirmeyi Önleme Antlaşması' yapılırsa bu sayı 500 kadar olacaktır ki, bunun anlamı da yaklaşık 20 bin yeni istihdam demektir."
Gerçekten etkileyici değil mi?
Kanada ile Türkiye arasında bu tür bir ekonomik bağ olması, iki ülke arasındaki ilişkiyi daha vazgeçilmez kılmayacak mı?
Peki, o zaman ne bekleniyor?
Doğrusu kimsenin bildiği yok. Ama yine de en iyi cevabı 2008'de Kanada'ya uçabiliriz diyen THY Yönetim Kurulu Başkanı Candan Karlıtekin verecektir.
Sahi ne bekliyoruz Sayın Karlıtekin?

Kanada’ya uçmak için yeni görüşmeler devam ediyor

THY'DEN BÜYÜK HEDEF (Airkule 3 Kasim 2007)

THY Genel Müdürü Temel Kotil, “Ekonomide 4, Business Class’ta 3 yıldızlı havayoluyduk. Şimdi 4 yıldızlı havayolu olacağız” diyerek, hedeflerinin 5 yıldızlı bir havayolu olmak olduğunu söyledi.

Atatürk Havalimanı’nda görev yapan basın mensupları ile iftar davetinde bir araya gelen Temel Kotil, iftar öncesi şirketin genel durumu ve gelecekle ilgili projeksiyonları hakkında bilgi verdi. Sıcak bir sohbet ortamında geçen davette Kotil, gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.

THY’nin ikram servisi ve uçak içi eğlence sistemleri gibi birçok alanda Avrupa’nın sayılı şirketleri arasında yer aldığını belirten THY Genel Müdürü'nün değindiği belli başlı konular şunlar oldu:

2007’de 20 milyon yolcu
Temel Kotil, 2007 yılında 20 milyon yolcuya ulaşacaklarını söyleyerek,” Ekim ayında olmamıza rağmen bu rakamı tutturacağımızı sanıyoruz. 2004 yılının başında açılan 24 hat, doluluk ve karlılık olarak kendini toparladı. THY yüzde 20 ve üzeri büyüme yakalanıyorsa bu, yaptığımız açılımdan kaynaklanıyor. Avrupa’da yüzde 20 büyümeyi yakalamamız mümkün değil ancak yeni açılan hatların yüzde 30’a yakın büyümesi ortalama büyümemizi yüzde 20’ye çekiyor. Bu büyüme 2008 ve 2009’da da devam edecek” dedi.

Hedef Uzakdoğu
Şirketin gelecekle ilgili projeksiyonları konusunda da açıklamalarda bulunan Kotil, hedeflerinin Uzakdoğu pazarı olduğunu belirterek şöyle devam etti:
“Yakın coğrafyayı tümüyle kapladık. İleriki yıllarda mevcut noktalarda frekans sayılarımızı artıracağız. Yeni açtığımız hatlarda günlük seferler başlayacak. Kanada’ya uçmak için yeni görüşmeler devam ediyor. Bir türlü anlaşamadık. Sonucun pozitif olacağını düşünüyorum. Çin’de 21 uçuş hakkı istiyoruz. Şu anda Pekin ve Şanghay kentlerine kombine 7 kez uçuluyor. Ayrıca Guanzo’ya 7 kez uçmak istiyoruz. Uzak hatlarda da slot (uçuş izni) almak istiyoruz. Japonya ve Kore hatlarına da yoğunlaşacağız.”

Uçakta dinletilen müzik
Temel Kotil, son günlerde bazı köşe yazarlarının köşelerine taşıdıkları THY uçaklarında dinletilen müzik konusundaki bir soruya da şu karşılığı verdi:

"Türk müziği çok güzel ve ben de Türk müziğini beğeniyorum. Biz geniş bir yelpazeye hizmet etmek istiyoruz. Müziğimizi çok kişinin beğendiğini de biliyoruz. Uçuş hattına bağlı olarak karma müziklerimiz var."

Kotil, Airbus A380 uçağının Türkiye’ye gelişi ile ilgili de şu an için A 380 almak gibi bir niyetlerinin olmadığını belirterek, “ Airbus 380 THY için değil, Türkiye için geliyor. Ben de o uçakla demo uçuşuna katılacağım” dedi.

http://www.airkule.com/default.asp?page=haber&id=2033