Çarşamba, Mayıs 10, 2006

Ufukta Türkiye Göründü

Evet bir eğitim yılını daha kazasız belasız tamamladık sonunda. Bizim kuzucukları mezun ettik, kepler havaya atıldı, notlar idareye verildi, pilot sertifikaları yazıldı ve biz öğretim üyelerinin de böylece yaz tatili başlamış oldu. Bu yazki tatilin benim açımdan başka bir önemi de neredeyse tamamının Türkiye’de geçecek olması. Sonunda Mayıs’ın 19’ unda sevgili Ata’mın Samsun’a ayak bastığı o mübarek günde Delta Havayolları ile ülkeme kavuşacağım kısmetse.

Eh tatil uzun olunca hazırlıklarda aylar önce başladı tabiki. En önemli konu ise uçak biletleriydi. Yıllardır gelenek olarak hep THY ile uçarız ailece. Her ne kadar 200 yolcuya 100 de kucaktaki bebekleri ve çocukları ilave edince kabin resmen ana sınıfına dönüşse de yinede memlektim insanlarının muhabbetleri, komşu koltuklarla paylaşılan Türk gazeteleri ve de hemen hemen her zaman kokpitte veya kabinde rastlaşılan tanıdık simalar üç beş kuruş pahalıda olsa Türk Hava Yolları yolcusu yapmaya yetmiştir her zaman bizi. Son üç yılda her seferinde rötarlı kalkmış ve de varmış olsa da, her seferinde dönüşte aktarmamızı kaçırmış olsak da ve de her yıl Atatürk Hava Limani kontuarında bizim bir bacak milleri işlemeyi unutsalarda yine de hep THY’yi seçmişizdir.

Ancak bu yıl geleneklere veda etmek zorunda kaldık malesef. Çünkü THY’nin Amerika hattındaki rakibi ile arasında fiyat farkı yaklaşık 700 dolar kadar. Düşünebiliyormusunuz Nisan ayının başında Mayıs’ın ortası yani ara sezon için bilet alıyorsunuz ve Delta Havayolları 950 dolar fiyat verirken aynı hatta THY 1650 dolar fiyat veriyor. Zaten elektronik bilet için internete girdiğinizde seçeneklerin hepsi SkyTeam üyelerinden oluşuyor. Delta, KLM, Northwest, Continental, Alitalia, Air France. Yani bizim ülkeyle Amerika arasındaki hatların yeni kralı bu grup. Hangi internet servisini ve hangi acentayı ararsanız arayın karşınıza bu şirketler çıkıyor. Bu arada Emirates veya El AL ile Tel Aviv veya Dubai üzerinden Türkiye’ye uçmak bile daha ucuz THY’den.

Tabiki serbest pazar ekonomisi ve rekabet var ve THY’de istediği fiyata bilet satmakta serbest. Benim anlamadığım neredeyse Patagonya ve Muz Cumhuriyeti dışında her geri kalmış ülkeye tarifeli sefer koyup, sonra bunları 100-150 Euro arasına tanıtım maksadıyla birde extra mil ilave ederek satmaya çalışan THY niye hala Amerika gibi tüm büyük havayolu şirketlerinin pazar payını arttırmaya çalıştığı bir ülkeye daha çok sefer düzenlemediği.

Demekki bu büyük havayolu şirketleri işi hiç bilmiyorlar. Süper karlı Sudan, Yemen falan gibi hatlar dururken kalkmışlar Amerika’ya yoğunlaşıyorlar. Herhalde bu ekonomistler de yalan söylüyorlar bizlere. Neymiş efendim kişi başına milli geliri yüksek olan ülkelerde insanların harcanabilir geliri de yüksek olurmuş. Dolayısıyla havayolu seyahatine ayıracak daha çok paraları kalırmış ceplerinde. Eh 20 bin dolar milli geliri olan Amerika yerine bizimkiler 200-300 dolar kişi başı milli geliri olan yerlere sefer koyduğuna göre bu ekonomistlerin lafina da fazla guvenmemek lazim.

Neyse lafı fazla uzatmıyayım. Benim şimdi en büyük umudum Uğur Abi’nin Kokpit köşesinde geçen yıl yazdığı gibi Tuncay Doğaner’in Türkiye’nin Richard Branson’u veya Pegasus’un Türkiye’nin Easy Jet’i olmayı başarıp THY’nin ve Delta’nın Amerika ve diğer okyanus aşırı hatlardaki hükümdarlığına son verecek bir girişim içine girmeleri. Kimbilir belki sonunda bir Türk taşıyıcısı 150-200 dolara 5 saatlik İst-Frankfurt-İst hattında uçmaktan ya da 9 YTL’ye Diyarbakır’a uçmaktan bıkarda bizde Amerika’ya kendi bayrağımızı taşıyan bir başka şirketle uçma imkanı kazanırız. Hepinize iyi haftalar ve de iki hafta içerisinde Türkiye’den yazacağım yazılarda görüşmek dileğiyle hoşçakalın sevgili okurlarım.
Dr. Korhan OYMAN
College of Aeronautics Florida Institute of Technology
150 W. University Blvd.
Melbourne, FL 32903, USA
koyman@fit.edu
http://www.airporthaber.com/hb/yazar.php?id=836

Hiç yorum yok: