Filosunu giderek büyüten, uçuş noktaları ve çağdaş hizmetiyle dünyanın sayılı hava yolu firmaları arasına giren THY'nin Amerika'dan Japonya'ya direkt uçuşlar gerçekleştirmesine rağmen Kanada'ya uçmaması şaşırtıcı...
Rakamlar ortada; Türkiye Kanada arasındaki ticaret hacmi yaklaşık 1 milyar dolar. Kanada'da 60 bini aşkın Türk yaşıyor. Her yıl turizm ve iş ilişkileri nedeniyle gelenlerin sayısı ise 85 bin civarında. Buna bir de 30 bin civarında hac yolcusu eklenirse, ortaya ciddi bir yolcu sayısı çıkıyor.
Dahası var, Kanada'da 1.5 milyona yaklaşan İranlı ve Lübnanlı göçmen yaşıyor.
İşin bir yanı bu, bir de öteki yüzü var.
Önümüzdeki yıllarda İstanbul bölgenin kültür, turizm ve finans açısından 'cazibe merkezi' olacak. İstanbul, bu özelliğiyle Kanada ile Ortadoğu ve yakın Asya ülkeleri arasında adeta köprü görevi görebilir.
Böylece ortada yolcu kapasitesi her yıl giderek artabilecek bir hat söz konusu. Ama bu olumlu zemine rağmen THY, Kanada'ya uçamıyor.
Bunun görünürde iki nedeni var; İlki, bir hayli gerilere uzanıyor. Uzun yıllardır AirKanada, THY'nin Kanada'ya uçmasına izin vermedi.
Aslında, Türkiye ile Kanada arasında 1960 yılında Sivil Havacılık Antlaşması imzalanmış ama nedense hayata geçirilmemişti. Bu da ayrıca sorgulanması gereken bir durum.
Ancak tüm bu negatif duruma rağmen son dönemlerde Kanada Türkiye arasında siyasi ve ekonomik ilişkilerin yoğunlaşması, uçuş konusunda da yeni bir adım atılacağının işaretlerini veriyor.
İçinde bulunduğumuz Ocak ayı sonlarında 'Türkiye Kanada arasında Sivil Havacılık Antlaşması' için Kanada'dan bir heyet Türkiye'ye geliyor. Görüşmelerin ana konusu; 'THY'nin Kanada'ya direk uçuş' yapması.
Bu bir anlamda yeni bir dönemin başlayacağını da gösteriyor. Ama başlayıp başlamayacağı konusunda, Türkiye ortak bir karara varmış değil. Çünkü, bu kez uçuşa 'muhalefet eden ses' Türkiye'den yükseliyor.
Denilen şu; 'uçuş maliyeti çok yüksek' Havacılık kulislerinde bu görüşü savunanların başında da THY Yönetim Kurulu Başkanı Candan Karlıtekin'in geldiği konuşuluyor.
Hava taşımacılığı konusunda uzman biri şöyle diyor: "Türk Hava Yolları'nın Kanada'ya uçması, hem orada yaşayan 60 bini aşkın vatandaş ve öğrenciler için, hem de 100 bine yaklaşan turist için önemli. THY'nin zarar edeceği söyleniyor. Bu doğru değil. Bilet fiyatları Amerika ile kıyaslandığında daha pahalı. Bu kaygıyı taşıyanlar bir de bakıyorsunuz THY'nin 2006 yılı programında yeni uçuş noktaları koymuş. Hiç biri Kanada düzeyinde değil." Gerçekten de yeni uçuş noktaları ve uçuş rakamları çok çarpıcı.
Elimde THY'nin hazırladığı "2006 Yılı Yeni Uçuş Noktaları" isimli bir çalışma var. Burada çok sayıda yeni uçuş noktası öneriliyor. İşte çarpıcı birkaç yeni uçuş noktası: Japonya, Osaka... 2004 yılında tek yönlü gelen insan sayısı sadece 3453.Hindistan Bombay... Bir yıldaki yolcu sayısı 6900.Letonya'nın başkenti Riga... Riga'dan Türkiye'ye gelen yolcu sayısı 2630.Oman Sultanlığı'nın başkenti Muscat... Yıllık yolcu sayısı 2574 Ayrıca bu raporda Muscat için şöyle deniyor: "Gerek lokal pazarda gerekse transit pazarda taşınacak yolcular ile hattın beklenen doluluğu yakalayacağı öngörülmektedir."
Kanada'nın hem yolcu kapasitesi, hem de Türkiye ile ticari ilişkileri dikkate alındığında bu öngörünün içinde olmaması şaşırtıcı değil mi? 1960 yılında Türkiye ile Sivil Havacılık Antlaşması yapan Kanada'nın artık bu antlaşmayı hayata geçirmeye açık olduğu konuşuluyor. Bunun için de Sivil havacılık heyeti Türkiye'ye geliyor.
Türkiye, önümüzdeki günlerde doğacak bu fırsatı en azından turizm adına kaçırmamalı. Yılda aktarmalı olduğu halde 100 bine yaklaşan turist Türkiye'ye geliyorsa, direk uçuşla bu rakam çok daha yükselmeyecek mi? Bu konuda özellikle THY Genel Müdürü Temel Kotil'in ne düşündüğünü her yıl Türkiye'den Kanada'ya aktarmalı gidip gelmek zorunda kalan binlerce yolcu merak ediyor.
MAHMUT ÖVÜR Sabah, 15 Ocak 2006
Pazartesi, Mayıs 08, 2006
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder