Çarşamba, Şubat 27, 2008

Buyurun Kanada'ya uçalım

Fikri Turkel - Zaman 27-Subat-2008

Buyurun Kanada'ya uçalım
Kanada'ya bir Türk şirketinden haber amaçlı davet aldım. Kışın ayrı yazın ayrı bir cazibesi olduğunu düşünüyorum. Rahat dolaşmak ve daha fazla yer görmek için yazın gitmeyi uygun buldum. Gitmeden biraz bilgi toplamak istedim. İyi de yapmışım...
Önce doğrudan uçuşların olmadığını gördüm. THY, Mart 2008'de uçuşlar başlayacak dese de, sadece bu yıl uçmak için çalışmalar yapıyorlar... Çünkü top başkasında. Niye mi?

Elimde Ottawa Büyükelçiliği'nin hazırladığı çalışma var: 43 bin dolar milli gelire sahip Kanadalılar, dünyanın en çok para harcayan ve tatil yapan turistleri olarak gösteriliyor. 271 milyar dolar sabit sermaye yatırımı yapan Kanada, 43 milyar dolar dış ticaret fazlası veriyor. Her ne kadar dış ticaret dengesi lehimize olsa da, Türkiye'nin dış ticaretleri içindeki payı binde 1 oranında.

Geçen yılın rakamlarına göre Kanada'dan ülkemize 90 bin civarında turist geliyor. Eğer doğrudan uçuşlar olursa, transit geçişler hariç gelecek turist sayısının 300 binleri geçmesi düşünülüyor. Transit kelimesini açmak lazım...

Kanada'da 1 milyon 650 bin Ukraynalı, 600 bin İranlı, 600 bin Lübnanlı, 60 bin Afganistanlı, 3 bin Kıbrıslı, 1 milyon Arap asıllı, sadece Toronto'da 60 bin Etiyopyalı yaşıyor. Bütün bu ülkelerden Kanada'ya doğrudan uçuşlar yok. Bu insanların Türkiye üzerinden uçmayı tercih etmeleri mümkündür. Mesele THY'nin uçması değil, potansiyellerden istifade etmektir. Çevremizdeki ülkelerden transit yolcularla bu rakamın 3,5 milyon olması zor görünmüyor.

Ekonomik değer ifade eden pek çok rakam verilebilir... Potansiyelden kimsenin şüphesi olduğunu sanmıyorum.

Bu yılın Türkiye'ye çekilen en büyük yatırım projesi olarak Magna gösteriliyor. 400 ila 600 milyon Euro'ya mal olacak yatırım gerçekleşirse Kanadalı otomotiv devi, dünyanın en lüks araçlarını Türkiye'de üretecek. Yetkililer, bunu büyük bir başarı olarak gösteriyor.

Bir yıl önce, medyaya yansıyan yönüyle Kanada Dışişleri Bakanı Peter MacKay, Türkiye'ye ziyaret yapmak istiyor, ama Türk tarafı kabul etmiyor. 2004 yılında Kanada Parlamentosu'nun '1915 olayları' bağlamında aldığı karar etkili oluyor. Yani Kanada hükümetinin bundan böyle alacağı tutuma göre değerlendirme yapılacak.

Başta Yunanistan olmak üzere Rusya, Belçika, Lübnan, İtalya, Fransa, Hollanda, Almanya gibi 19 ülkeyle ilişkimiz var, ama Kanada ile yok.

Devlet Bakanı Kemal Unakıtan'ın doğrudan uçuşların başlayacağına dair bir ifadesi kamuoyuna yansıdı. Unakıtan işi sadece 'çifte vergilendirme' kısmıyla düşünüyor ve kolay çözülebileceğine inanıyor.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, her ay birkaç ülkeye gitmek için temposunu sürekli artırıyor. Dış ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, sağlığını riske atan bir gayretle yeni pazarlar için koşturuyor. Türkiye Sanayici ve İşadamları Konfederasyonu (TUSKON)'ndan odalara kadar pek çok işadamı kuruluşu yeni bağlantılar için didiniyor. Dünyanın en geniş potansiyeline sahip ülkesi Kanada için bir adım atılmıyor. Kürşad Tüzmen, dış ticaret müsteşarıyken Kanada'ya gitmişti, ama bakan olarak gidemiyor.

Kanada'da 80 bin kayıtlı Türk vatandaşı yaşıyor. Orada doğanlar, başka uyruklu görünenlerle bu rakamın 100 binin üstünde olduğu tahmin ediliyor. Hepsinin gidiş ve gelişleri, bayramda, tatilde ulaşımları hep sorun oluyor.

İhracatçılar, Amerika'ya 24 saatte giden numunelerin dolaylı gidişler sebebiyle 3-4 günü bulabildiğini belirtiyorlar.

Bütün bunları sağlıklı bir mantıkla izah edemiyorsanız, farklı kurgular yapmak zorunda kalırsınız. Buyurun benim bulduklarım:

- Nükleer santral ihalesine girebilecek ülke şirketlerinden biri de Kanada'dan. Bu durumda elinin ne kadar zayıfladığını takdir edersiniz.

- Kanada'nın dış ticaret pazarını 10 kat artırmak elimizde, ancak bu pazarı kimlere kaptırdığımızı takdirinize bırakıyorum.

- Bazı mahfiller hükümetin çalışmalarını baltalamak istiyor. Yapılacaklardan biri de büyük projelerin ve potansiyellerin önünü kesmek. Kanada ile ilişkiler de bunlardan biri. Bahanesi de malum.

Şimdilik bunları yazıyorum, gidince daha olumlu şeyler yazmak ümidiyle...

Hiç yorum yok: