http://www.milliyet.com.tr/2006/06/20/yazar/sazak.html
Türk Hava Yolları, 1980'lerde yaptığı atakla Türkiye'nin yüz akı olmuş, Cem Kozlu yönetiminde uluslararası saygınlığını rakiplerine de kabul ettirmiş şirketlerin başında geliyor. Filosunu her yıl yeni uçaklarla genişleten, "okyanus ötesi" uçuşlarda tercih edilen marka haline gelen THY'nin hizmetlerinde "eskiye dönüş" izlenimi veren bir düşüş var. Yeni uçuş noktalarına bağlı olarak ortaya çıkan personel sorunları ve geçen hafta "kabin memuru eksikliği"nden kaynaklanan rötarlar nedeniyle THY'nin AKP döneminde "ehil ellerde" olup olmadığı tartışması yeniden güncelleşti.Hava-İş Sendikası Başkanı Atilay Ayçin'in THY seferlerindeki aksamaya ilişkin değerlendirmesi önemliydi: "Uluslararası standartlara göre bir uçak için çeşitli birimlerde 230-240 görevlinin istihdam edilmesi gerekiyor. THY'de bu sayı 115'e kadar düşmüş durumda. Emeklilik nedeniyle bu sayı her geçen gün azalıyor."Milliyet'in deneyimli havaalanı muhabiri Sinan Toros, geçen haftaki kargaşada, yeni açılan 23 uçuş noktasına bağlı olarak gözlenen "plansız büyüme" stratejisinin etkili olduğunu yazdı. Yemen'den Sudan'a yolcu olup olmadığına bakılmaksızın açılan hatlar!Atilay Ayçin de, THY'nin personeli "limit dışı uçurma" pahasına sürdürülen büyümeyi "özelleştirme öncesi vitrini allayıp pullama" uğraşına bağlıyor. Ancak bu zorlamanın yeni riskleri beraberinde getireceği açık.Uçakların bakım sorunu, teknisyen azlığı, personelin yorgunluğu, kaza olasılığı ve turizm mevsimi başında yolcuları çileden çıkaran rötarlar. Kargo bölümündeki yangın bile tek başına yeterince uyarıcıydı.Özelleşme olacaksa THY'nin uğrayacağı imaj kaybı en başta iktidarın işine gelmez. AKP buna rağmen "kadrolaşma" uğruna uzman personeli dışlayan ve THY yönetimini İstanbul'daki eski belediyecilik anlayışına terk eden bir işletmeciliği sürdürmekte kararlı. Bu da ekonomik kayıp demektir. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'a soru yönelten CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Ali Özpolat'ın kabin memuru eksikliğine ilişkin "hostesleri erkek personelle değiştirme" kuşkusunu dile getirmesi de ilginçti.THY partizanlığa mı kurban edilmektedir?Özpolat'ın sorularına Ulaştırma Bakanı'nın vereceği yanıtlar açıklayıcı olacak: "THY'nin yılın ilk dört ayında uğratıldığı zararın, geçen yılın toplam zararını çoktan aştığı iddiaları doğru mudur?"Merkez Bankası gibi THY de siyasi hesaplarla "dokunulmaması" gereken kurumların başında geliyordu. AKP'nin dar kadroculuğu, özerk kurumlara zarar veriyor.dsazak@milliyet.com.tr
Pazartesi, Haziran 19, 2006
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder