Canadaturk - Hasan Yilmaz - Subat 2008
Türk Hava Yolları’nın Toronto’ya doğrudan uçuşunun önündeki tek engel olarak duran “Çifte Vergiyi Önleme Anlaşması’ tekrar beklemeye alındı.
Bu bilgi, Kanada Türkiye ilişkileri ile ilgili sayısız yazı kaleme alan, bizim de zaman zaman paslaştığımız Sabah gazetesinden Mahmut Övür tarafından yazıldı.
Övür, yazısında şöyle diyor: “Geçtiğimiz yılın son ayında Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın, Gelirler Idaresi Başkanlığı’na anlaşmayı imzaya hazırlaması için talimat vermesi iş dünyasında sevinç yaratmıştı. Ama sonra ne olduysa oldu yine “beklemeye” alındı.
Türk Kanada Iş Konseyi Başkanı Yılmaz Argüden bu konuda şunları söylüyor:
“Birçok ülke ile çifte vergi anlaşmamız var. Kanada ile olabilmesi için de çalışmalarımız devam ediyor. Teknik olarak sorun yok ama bence siyasi sorun var. Bu da Magna gibi büyük yatırımları etkiliyor. Ayrıca THY’nin Kanada’ya uçmaması da gelecek yatırımların bir kısmını azaltıyor.”
Istihdam için yatırıma ihtiyacı olan Türkiye eğer ekonomik ilişkilerine bu gözle bakacak olursa, birçok ülke ile ilişkilerini yeniden gözden geçirmek zorunda kalacak”
Biz de Canadatürk olarak bu konuyu uzun zamandır dillendiriyoruz. Ama nafile.
Kanada firmalarının Türkiye’deki yatırımlarının tutarı geçtiğimiz yıl bir milyar dolar civarında gerçekleşti.
Karşılıklı ticaret hacmi ise 2007’nin ilk dokuz ayında 1.2 milyar dolar oldu.
Bu rakamların çok daha yukarılara çıkması ise Türkiye’nin elinde.
Ama sanki gizli bir el (ler) buna engel oluyor.
***
Bilindiği gibi yakında Türkiye’de nükleer santral ihalesi var.
21 Şubat’ta da firmalara teklif vermek üzere davet yapılacak.
Firmalar yaklaşık 2 ay süre ile Enerji Bakanlığı ve TAEK (Türkiye Atom enerjisi Kurumu) ile görüşerek, tekliflerini nihai hale getirecekler. Mayıs-Haziran aylarında da ihaleye verilen teklifler sonuçlandırılacak. Yaklaşık 2 yıldır devam eden nükleer toplantılarına en son 20 civarında firma katılmıştı. TAEK’in seçtiği teknolojiye sahip ülkeler arasında ABD, Fransa, Japonya, Rusya,Güney Kore ve Kanada da var.
Firmalar ilk aşamada lisansı hazır olan Mersin-Akkuyu için teklif verebilecekler. Ancak daha uzun süre için teklif veren firmalar, Sinop’u da tercih edebilecekler.
Kanada Atom Enerjsi Kurumu (AECL) Türkiye’de nükleer santral ihalesi almak için 30 yıldan fazla süredir mücadele ediyor.
Ilk kez 1977 yılında uluslararası ihaleye çıkan Akkuyu Nükleer Santralini uzun görüşmelerden sonra AECL’in yapması kararlaştırılmış,1985 Ağustos’unda AECL ile TEK arasında ön protokol anlaşması imzalanmıştı.
Bu proje 1986 yılında Çernobil faciası yaşanınca rafa kaldırıldı.
AECL, 1996 yılında tekrar ihaleye çıkartılan Akkuyu için devreye girmiş, 2000 yılında dönemin Başbakanı Ecevit, hem çevreci protestolar hem de ekonomik olmadığı gerekçesiyle projeden vazgeçildiğini duyurmuştu.
İki girişimden de eli boş dönen, hatta ihaleyi almak için dönemin bazı politikacılarına rüşvet dağıttığı iddia edilen AECL, şimdi üçünkü kez Türkiye’nin açacağı ihaleye girecek.
Olayın kısa bir tarihini verdikten sonra yukarıda bahsini ettiğim gizli el(ler)in nükleer santral ihalesi ile ilgisini aldığım duyumlara göre aktarayım.
Milyarlarca dolarlık bir yatırım olunca ülkeler ve şirketler arasında ihaleyi almak için haliyle büyük bir mücadele var. Bu mücadele esnasında daha önce AECL’in yaptığı iddia edildiği gibi kirli ayak oyunları da olabiliyor.
Bu defa oyunu oynayanlar AECL’i safdışı bırakmak için çalışıyorlar. Bunun için de Ermeni kozunu kullanıyorlar.
Kanada’nın Ermeni soykırım iddiaları konusundaki her girişimi bunların işine yarıyor. Hatta Dışişleri ve Maliye Bakanlıkları içinden dostlar da edinmişler.
Kanada ile Türkiye arasında “Çifte Vergiyi Önleme Anlaşması”nın da, “Sivil Uçuş Anlaşması”nın da en azından nükleer ihale sonuçlandırılıncaya kadar imzalanmaması için ellerinden geleni yapıyormuş bu el(ler).
Kısacası, iki ülke arasındaki ilişkiler ne kadar gergin olursa o kadar iyi imiş onlar için.
Çoğunuza bu hayal gibi gelebilir, ancak bilgi sağlam yerden.
Çarşamba, Şubat 27, 2008
Buyurun Kanada'ya uçalım
Fikri Turkel - Zaman 27-Subat-2008
Buyurun Kanada'ya uçalım
Kanada'ya bir Türk şirketinden haber amaçlı davet aldım. Kışın ayrı yazın ayrı bir cazibesi olduğunu düşünüyorum. Rahat dolaşmak ve daha fazla yer görmek için yazın gitmeyi uygun buldum. Gitmeden biraz bilgi toplamak istedim. İyi de yapmışım...
Önce doğrudan uçuşların olmadığını gördüm. THY, Mart 2008'de uçuşlar başlayacak dese de, sadece bu yıl uçmak için çalışmalar yapıyorlar... Çünkü top başkasında. Niye mi?
Elimde Ottawa Büyükelçiliği'nin hazırladığı çalışma var: 43 bin dolar milli gelire sahip Kanadalılar, dünyanın en çok para harcayan ve tatil yapan turistleri olarak gösteriliyor. 271 milyar dolar sabit sermaye yatırımı yapan Kanada, 43 milyar dolar dış ticaret fazlası veriyor. Her ne kadar dış ticaret dengesi lehimize olsa da, Türkiye'nin dış ticaretleri içindeki payı binde 1 oranında.
Geçen yılın rakamlarına göre Kanada'dan ülkemize 90 bin civarında turist geliyor. Eğer doğrudan uçuşlar olursa, transit geçişler hariç gelecek turist sayısının 300 binleri geçmesi düşünülüyor. Transit kelimesini açmak lazım...
Kanada'da 1 milyon 650 bin Ukraynalı, 600 bin İranlı, 600 bin Lübnanlı, 60 bin Afganistanlı, 3 bin Kıbrıslı, 1 milyon Arap asıllı, sadece Toronto'da 60 bin Etiyopyalı yaşıyor. Bütün bu ülkelerden Kanada'ya doğrudan uçuşlar yok. Bu insanların Türkiye üzerinden uçmayı tercih etmeleri mümkündür. Mesele THY'nin uçması değil, potansiyellerden istifade etmektir. Çevremizdeki ülkelerden transit yolcularla bu rakamın 3,5 milyon olması zor görünmüyor.
Ekonomik değer ifade eden pek çok rakam verilebilir... Potansiyelden kimsenin şüphesi olduğunu sanmıyorum.
Bu yılın Türkiye'ye çekilen en büyük yatırım projesi olarak Magna gösteriliyor. 400 ila 600 milyon Euro'ya mal olacak yatırım gerçekleşirse Kanadalı otomotiv devi, dünyanın en lüks araçlarını Türkiye'de üretecek. Yetkililer, bunu büyük bir başarı olarak gösteriyor.
Bir yıl önce, medyaya yansıyan yönüyle Kanada Dışişleri Bakanı Peter MacKay, Türkiye'ye ziyaret yapmak istiyor, ama Türk tarafı kabul etmiyor. 2004 yılında Kanada Parlamentosu'nun '1915 olayları' bağlamında aldığı karar etkili oluyor. Yani Kanada hükümetinin bundan böyle alacağı tutuma göre değerlendirme yapılacak.
Başta Yunanistan olmak üzere Rusya, Belçika, Lübnan, İtalya, Fransa, Hollanda, Almanya gibi 19 ülkeyle ilişkimiz var, ama Kanada ile yok.
Devlet Bakanı Kemal Unakıtan'ın doğrudan uçuşların başlayacağına dair bir ifadesi kamuoyuna yansıdı. Unakıtan işi sadece 'çifte vergilendirme' kısmıyla düşünüyor ve kolay çözülebileceğine inanıyor.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, her ay birkaç ülkeye gitmek için temposunu sürekli artırıyor. Dış ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, sağlığını riske atan bir gayretle yeni pazarlar için koşturuyor. Türkiye Sanayici ve İşadamları Konfederasyonu (TUSKON)'ndan odalara kadar pek çok işadamı kuruluşu yeni bağlantılar için didiniyor. Dünyanın en geniş potansiyeline sahip ülkesi Kanada için bir adım atılmıyor. Kürşad Tüzmen, dış ticaret müsteşarıyken Kanada'ya gitmişti, ama bakan olarak gidemiyor.
Kanada'da 80 bin kayıtlı Türk vatandaşı yaşıyor. Orada doğanlar, başka uyruklu görünenlerle bu rakamın 100 binin üstünde olduğu tahmin ediliyor. Hepsinin gidiş ve gelişleri, bayramda, tatilde ulaşımları hep sorun oluyor.
İhracatçılar, Amerika'ya 24 saatte giden numunelerin dolaylı gidişler sebebiyle 3-4 günü bulabildiğini belirtiyorlar.
Bütün bunları sağlıklı bir mantıkla izah edemiyorsanız, farklı kurgular yapmak zorunda kalırsınız. Buyurun benim bulduklarım:
- Nükleer santral ihalesine girebilecek ülke şirketlerinden biri de Kanada'dan. Bu durumda elinin ne kadar zayıfladığını takdir edersiniz.
- Kanada'nın dış ticaret pazarını 10 kat artırmak elimizde, ancak bu pazarı kimlere kaptırdığımızı takdirinize bırakıyorum.
- Bazı mahfiller hükümetin çalışmalarını baltalamak istiyor. Yapılacaklardan biri de büyük projelerin ve potansiyellerin önünü kesmek. Kanada ile ilişkiler de bunlardan biri. Bahanesi de malum.
Şimdilik bunları yazıyorum, gidince daha olumlu şeyler yazmak ümidiyle...
Buyurun Kanada'ya uçalım
Kanada'ya bir Türk şirketinden haber amaçlı davet aldım. Kışın ayrı yazın ayrı bir cazibesi olduğunu düşünüyorum. Rahat dolaşmak ve daha fazla yer görmek için yazın gitmeyi uygun buldum. Gitmeden biraz bilgi toplamak istedim. İyi de yapmışım...
Önce doğrudan uçuşların olmadığını gördüm. THY, Mart 2008'de uçuşlar başlayacak dese de, sadece bu yıl uçmak için çalışmalar yapıyorlar... Çünkü top başkasında. Niye mi?
Elimde Ottawa Büyükelçiliği'nin hazırladığı çalışma var: 43 bin dolar milli gelire sahip Kanadalılar, dünyanın en çok para harcayan ve tatil yapan turistleri olarak gösteriliyor. 271 milyar dolar sabit sermaye yatırımı yapan Kanada, 43 milyar dolar dış ticaret fazlası veriyor. Her ne kadar dış ticaret dengesi lehimize olsa da, Türkiye'nin dış ticaretleri içindeki payı binde 1 oranında.
Geçen yılın rakamlarına göre Kanada'dan ülkemize 90 bin civarında turist geliyor. Eğer doğrudan uçuşlar olursa, transit geçişler hariç gelecek turist sayısının 300 binleri geçmesi düşünülüyor. Transit kelimesini açmak lazım...
Kanada'da 1 milyon 650 bin Ukraynalı, 600 bin İranlı, 600 bin Lübnanlı, 60 bin Afganistanlı, 3 bin Kıbrıslı, 1 milyon Arap asıllı, sadece Toronto'da 60 bin Etiyopyalı yaşıyor. Bütün bu ülkelerden Kanada'ya doğrudan uçuşlar yok. Bu insanların Türkiye üzerinden uçmayı tercih etmeleri mümkündür. Mesele THY'nin uçması değil, potansiyellerden istifade etmektir. Çevremizdeki ülkelerden transit yolcularla bu rakamın 3,5 milyon olması zor görünmüyor.
Ekonomik değer ifade eden pek çok rakam verilebilir... Potansiyelden kimsenin şüphesi olduğunu sanmıyorum.
Bu yılın Türkiye'ye çekilen en büyük yatırım projesi olarak Magna gösteriliyor. 400 ila 600 milyon Euro'ya mal olacak yatırım gerçekleşirse Kanadalı otomotiv devi, dünyanın en lüks araçlarını Türkiye'de üretecek. Yetkililer, bunu büyük bir başarı olarak gösteriyor.
Bir yıl önce, medyaya yansıyan yönüyle Kanada Dışişleri Bakanı Peter MacKay, Türkiye'ye ziyaret yapmak istiyor, ama Türk tarafı kabul etmiyor. 2004 yılında Kanada Parlamentosu'nun '1915 olayları' bağlamında aldığı karar etkili oluyor. Yani Kanada hükümetinin bundan böyle alacağı tutuma göre değerlendirme yapılacak.
Başta Yunanistan olmak üzere Rusya, Belçika, Lübnan, İtalya, Fransa, Hollanda, Almanya gibi 19 ülkeyle ilişkimiz var, ama Kanada ile yok.
Devlet Bakanı Kemal Unakıtan'ın doğrudan uçuşların başlayacağına dair bir ifadesi kamuoyuna yansıdı. Unakıtan işi sadece 'çifte vergilendirme' kısmıyla düşünüyor ve kolay çözülebileceğine inanıyor.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, her ay birkaç ülkeye gitmek için temposunu sürekli artırıyor. Dış ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, sağlığını riske atan bir gayretle yeni pazarlar için koşturuyor. Türkiye Sanayici ve İşadamları Konfederasyonu (TUSKON)'ndan odalara kadar pek çok işadamı kuruluşu yeni bağlantılar için didiniyor. Dünyanın en geniş potansiyeline sahip ülkesi Kanada için bir adım atılmıyor. Kürşad Tüzmen, dış ticaret müsteşarıyken Kanada'ya gitmişti, ama bakan olarak gidemiyor.
Kanada'da 80 bin kayıtlı Türk vatandaşı yaşıyor. Orada doğanlar, başka uyruklu görünenlerle bu rakamın 100 binin üstünde olduğu tahmin ediliyor. Hepsinin gidiş ve gelişleri, bayramda, tatilde ulaşımları hep sorun oluyor.
İhracatçılar, Amerika'ya 24 saatte giden numunelerin dolaylı gidişler sebebiyle 3-4 günü bulabildiğini belirtiyorlar.
Bütün bunları sağlıklı bir mantıkla izah edemiyorsanız, farklı kurgular yapmak zorunda kalırsınız. Buyurun benim bulduklarım:
- Nükleer santral ihalesine girebilecek ülke şirketlerinden biri de Kanada'dan. Bu durumda elinin ne kadar zayıfladığını takdir edersiniz.
- Kanada'nın dış ticaret pazarını 10 kat artırmak elimizde, ancak bu pazarı kimlere kaptırdığımızı takdirinize bırakıyorum.
- Bazı mahfiller hükümetin çalışmalarını baltalamak istiyor. Yapılacaklardan biri de büyük projelerin ve potansiyellerin önünü kesmek. Kanada ile ilişkiler de bunlardan biri. Bahanesi de malum.
Şimdilik bunları yazıyorum, gidince daha olumlu şeyler yazmak ümidiyle...
Pazartesi, Şubat 18, 2008
Temel Kotil : Kanada makamlarından uçuş izni bekliyoruz
Yurtdışından 2.2 milyar YTL kazandık küresel pazarda daha da büyüyeceğiz
THY'nin filosuna bu yıl 21 yeni uçak eklenecek. Uçakların filoya girişine paralel olarak dış hat uçuşları da başlayacak.
Geçen yıl Türk Hava Yolları'nın yurtdışı satışlarından yaklaşık 2.2 milyar YTL gelir elde ettiğini belirten THY Genel Müdürü Temel Kotil, "2008 atağa kalktığımız yıl olacak. 21 uçak ve 11 yeni dış hatla, 2007'de yurtdışında kazandığımız gücü artırarak daha büyük bir marka olacağız" dedi
Türk Hava Yolları (THY) Genel Müdürü Temel Kotil, 2007 yılında yurtdışı satışlarından yaklaşık 2.2 milyar YTL elde ettiklerini belirterek, "2008 atılım yılımız olacak. 21 uçak ve 11 yeni dış hatla yurtdışında daha büyük bir marka olacağız" dedi. Kotil, 2007 Geçici Vergi Beyannamesi'ne göre THY'nin satışlarının yüzde 18 artışla 4 milyar 718 milyon YTL'ye ulaştığını belirtti. 2007'de yolcu artışının da yüzde 16 olduğunu ifade eden Kotil, "Ama onun üzerinde YTL bazında bir gelir elde etmiş olduk. Dolara çevirirsek bu yüzde 18'in çok daha yukarı çıkacağını görürsünüz. Çünkü 2006-2007 yılları arasında dolar değer kaybetti. Yolcuya göre çok yüksek bir gelir artışı yakaladık" diye konuştu. Yurtiçi satışların 2007'de 1 milyar 767 milyon YTL olduğunu kaydeden Kotil, iç satışlarda yüzde 12 artış sağlandığını söyledi. Satışlar içinde bulunan, akaryakıt ilave gelirleri gibi yine yolcudan elde edilen diğer gelirlerin de 771 milyon YTL'ye ulaştığını ifade eden Kotil, asıl dikkat çekici artışın dış satışlarda yaşandığını vurguladı.
Yüzde 60 yurtdışından
Yurtdışından 2007 yılı içinde yaklaşık 2.2 milyar YTL para getirdiklerinin ealtını çizen Kotil, THY'nin gelirinin neredeyse yüzde 60'ını yurtdışı satışlarından, yüzde 40'ını da yurtiçinden temin ettiğini belirtti. 2008 yılının büyüme atağı yaşanacak bir yıl olduğunu ifade eden Kotil, "2006'da 21 hat açtık, yolcu sayımızı 14 milyondan 17 milyona çıkardık. 2008'de de yurtdışında 11 yeni hat açılacak. Beklentimiz 23.5 milyon yolcu taşımak. Bu da yüzde 18'lik bir artış oluyor. Gelirdeki artışımızın da bunun üzerinde olmasını bekliyoruz" dedi. THY'nin yurtdışındaki büyüme artışının 2008'de çok daha fazla hissedileceğini kaydeden Temel Kotil, yolcu artışında THY'nin yurtdışında çok daha büyük bir marka haline geldiğini vurguladı.
İlk uçak bugün geliyor
THY'nin bu yıl filosuna 21 yeni uçak ekleyeceğini belirten Kotil, ilk uçağın bugün geleceğini belirtti. Toronto, Washington, Sao Paolo, Birmingham, Oran, İskenderiye, Lvov, Halep, Ufa, Atrau, Lahore'den oluşan, seferleri bu yıl başlayacak dış hatlardan Halep'in yakında başlayacağının altını çizen Kotil, filoya katılacak 21 uçağın gelişine paralel olarak yeni dış hat uçuşlarına başlayacaklarını söyledi. Toronto için ikili anlaşma yapılacağını ifade eden Kotil, Kanada makamlarından uçuş izni için beklediklerini ifade etti.
'Ben Efsaneyim' sorunu
THY'nin yurtdışında çok ciddi bir oyuncu olduğunun altını çizen Kotil, Avrupa, Asya, Körfez Bölgesi ve Amerika'da büyük havayolu şirketleriyle rekabet halinde olduklarına işaret etti. Yurtdışı tanıtım-reklam atağının 2008 yılında da artarak süreceğini belirten Kotil, geçen yıl 35 milyon dolar bütçe ayırdıkları reklamların yurtdışında çok beğenildiğini ifade etti.
THY'nin yurtdışındaki itibarının çok önemli olduğunu vurgulayan Kotil, bir süre önce vizyona giren Will Smith'in oynadığı 'Ben Efsaneyim' filminde THY uçağı için, 'Pistten çıktı' ifadesinin kullanılmasına da bu çerçevede baktıklarını söyledi. Konuyla ilgili olarak, ABD'deki hukuk bürosunun başlattığı hukuki incelemenin sürdüğünü ifade eden Kotil, "İsmimizin böyle anılmasından büyük rahatsızlık duyduk. İnceleme tamamlanınca gerekeni yapacağız. Bu işin peşini bırakmayacağız" dedi. Hizmet kalitesini beş yıldıza çıkararak ve uygun fiyatlı uçuş imkânı sağlayarak rekabette öne geçmeyi tasarladıklarını vurgulayan Kotil, "Her yıl pazar payımızı yukarı çekiyoruz. Avrupa'da bunu çok ciddi bir yere getirdik. Yüzde 3'lerden başlayarak, yüzde 6 pazar payına ulaştık" dedi.
THY'nin Aralık 2007 Geçici Vergi Beyannamesi'ne göre net 288 milyon YTL kârı ortaya çıktı. Ancak Sermaye Piyasası Kurumu'na (SPK) sunularak nisan ayında açıklanacak asıl sonuçlarda kâr farklılık gösterdiği için, asıl sonuçlarda değişmeyecek olan satışlar geçici beyanname ile ortaya çıkıyor.
THY'nin filosuna bu yıl 21 yeni uçak eklenecek. Uçakların filoya girişine paralel olarak dış hat uçuşları da başlayacak.
Geçen yıl Türk Hava Yolları'nın yurtdışı satışlarından yaklaşık 2.2 milyar YTL gelir elde ettiğini belirten THY Genel Müdürü Temel Kotil, "2008 atağa kalktığımız yıl olacak. 21 uçak ve 11 yeni dış hatla, 2007'de yurtdışında kazandığımız gücü artırarak daha büyük bir marka olacağız" dedi
Türk Hava Yolları (THY) Genel Müdürü Temel Kotil, 2007 yılında yurtdışı satışlarından yaklaşık 2.2 milyar YTL elde ettiklerini belirterek, "2008 atılım yılımız olacak. 21 uçak ve 11 yeni dış hatla yurtdışında daha büyük bir marka olacağız" dedi. Kotil, 2007 Geçici Vergi Beyannamesi'ne göre THY'nin satışlarının yüzde 18 artışla 4 milyar 718 milyon YTL'ye ulaştığını belirtti. 2007'de yolcu artışının da yüzde 16 olduğunu ifade eden Kotil, "Ama onun üzerinde YTL bazında bir gelir elde etmiş olduk. Dolara çevirirsek bu yüzde 18'in çok daha yukarı çıkacağını görürsünüz. Çünkü 2006-2007 yılları arasında dolar değer kaybetti. Yolcuya göre çok yüksek bir gelir artışı yakaladık" diye konuştu. Yurtiçi satışların 2007'de 1 milyar 767 milyon YTL olduğunu kaydeden Kotil, iç satışlarda yüzde 12 artış sağlandığını söyledi. Satışlar içinde bulunan, akaryakıt ilave gelirleri gibi yine yolcudan elde edilen diğer gelirlerin de 771 milyon YTL'ye ulaştığını ifade eden Kotil, asıl dikkat çekici artışın dış satışlarda yaşandığını vurguladı.
Yüzde 60 yurtdışından
Yurtdışından 2007 yılı içinde yaklaşık 2.2 milyar YTL para getirdiklerinin ealtını çizen Kotil, THY'nin gelirinin neredeyse yüzde 60'ını yurtdışı satışlarından, yüzde 40'ını da yurtiçinden temin ettiğini belirtti. 2008 yılının büyüme atağı yaşanacak bir yıl olduğunu ifade eden Kotil, "2006'da 21 hat açtık, yolcu sayımızı 14 milyondan 17 milyona çıkardık. 2008'de de yurtdışında 11 yeni hat açılacak. Beklentimiz 23.5 milyon yolcu taşımak. Bu da yüzde 18'lik bir artış oluyor. Gelirdeki artışımızın da bunun üzerinde olmasını bekliyoruz" dedi. THY'nin yurtdışındaki büyüme artışının 2008'de çok daha fazla hissedileceğini kaydeden Temel Kotil, yolcu artışında THY'nin yurtdışında çok daha büyük bir marka haline geldiğini vurguladı.
İlk uçak bugün geliyor
THY'nin bu yıl filosuna 21 yeni uçak ekleyeceğini belirten Kotil, ilk uçağın bugün geleceğini belirtti. Toronto, Washington, Sao Paolo, Birmingham, Oran, İskenderiye, Lvov, Halep, Ufa, Atrau, Lahore'den oluşan, seferleri bu yıl başlayacak dış hatlardan Halep'in yakında başlayacağının altını çizen Kotil, filoya katılacak 21 uçağın gelişine paralel olarak yeni dış hat uçuşlarına başlayacaklarını söyledi. Toronto için ikili anlaşma yapılacağını ifade eden Kotil, Kanada makamlarından uçuş izni için beklediklerini ifade etti.
'Ben Efsaneyim' sorunu
THY'nin yurtdışında çok ciddi bir oyuncu olduğunun altını çizen Kotil, Avrupa, Asya, Körfez Bölgesi ve Amerika'da büyük havayolu şirketleriyle rekabet halinde olduklarına işaret etti. Yurtdışı tanıtım-reklam atağının 2008 yılında da artarak süreceğini belirten Kotil, geçen yıl 35 milyon dolar bütçe ayırdıkları reklamların yurtdışında çok beğenildiğini ifade etti.
THY'nin yurtdışındaki itibarının çok önemli olduğunu vurgulayan Kotil, bir süre önce vizyona giren Will Smith'in oynadığı 'Ben Efsaneyim' filminde THY uçağı için, 'Pistten çıktı' ifadesinin kullanılmasına da bu çerçevede baktıklarını söyledi. Konuyla ilgili olarak, ABD'deki hukuk bürosunun başlattığı hukuki incelemenin sürdüğünü ifade eden Kotil, "İsmimizin böyle anılmasından büyük rahatsızlık duyduk. İnceleme tamamlanınca gerekeni yapacağız. Bu işin peşini bırakmayacağız" dedi. Hizmet kalitesini beş yıldıza çıkararak ve uygun fiyatlı uçuş imkânı sağlayarak rekabette öne geçmeyi tasarladıklarını vurgulayan Kotil, "Her yıl pazar payımızı yukarı çekiyoruz. Avrupa'da bunu çok ciddi bir yere getirdik. Yüzde 3'lerden başlayarak, yüzde 6 pazar payına ulaştık" dedi.
THY'nin Aralık 2007 Geçici Vergi Beyannamesi'ne göre net 288 milyon YTL kârı ortaya çıktı. Ancak Sermaye Piyasası Kurumu'na (SPK) sunularak nisan ayında açıklanacak asıl sonuçlarda kâr farklılık gösterdiği için, asıl sonuçlarda değişmeyecek olan satışlar geçici beyanname ile ortaya çıkıyor.
Kanada yatırımlarını kaçıracak mıyız?
Kanada yatırımlarını kaçıracak mıyız?
Mahmut Ovur - Sabah - 6 Ocak 2008
GEÇEN yılın son günlerinde SABAH gazetesinin ekonomi sayfasında Kanada ile ilgili bir haber vardı.
Haberde Kanada merkezli Magna şirketinin Türkiye'de yatırım yapmak için Tekirdağ'ı üs seçtiği yer alıyordu.
Magna, sıradan bir şirket değil. 25 milyar dolarlık cirosuyla, 23 ülkede 83 bin kişiye istihdam sağlayan dünya çapında bir şirket.
Tekirdağ'da Porsche ve BMW gibi büyük otomobil firmalarına lüks sınıfta yer alan 4x4 SUV'lar ve spor otomobiller üretmeyi planlıyor. İnanılmaz bir olanak. Bu yatırımı Türkiye'ye yapması için Magna'yı ikna eden isim ise Türkiye Yatırım, Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı Alpaslan Korkmaz.
Peki, sonuç ne olacak dersiniz?
Benim aldığım haberler iyi değil.
Nedeni de iki ülke arasındaki "siyasi" ilişkiler...
Neredeyse iki yıldır ara ara da olsa THY'nin neden Kanada'ya direkt uçuş yapmadığını irdeliyorum. Bunun bilinen tek gerekçesi iki ülke arasında "Çifte Vergilendirme Anlaşması"nın imzalanmaması... Türkiye, anlaşmayı Ermeni soykırım yasası nedeniyle imzalamıyor.
Durum bu noktaya gelip tıkanmış. Ne Türkiye o vergi yasasını imzalıyor, ne de Kanada geri adım atıyor.
Geçen yılın son ayında Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın, Gelirler İdaresi Başkanlığı'na anlaşmayı imzaya hazırlaması için talimat vermesi iş dünyasında sevinç yaratmıştı. Ama sonra ne olduysa oldu yine "beklemeye" alındı.
Türk Kanada İş Konseyi Başkanı Yılmaz Argüden bu konuda şunları söylüyor:
"Birçok ülke ile çifte vergi anlaşmamız var. Kanada ile olabilmesi için de çalışmalarımız devam ediyor. Teknik olarak sorun yok ama bence siyasi sorun var. Bu da Magna gibi büyük yatırımları etkiliyor. Ayrıca THY'nin Kanada'ya uçmaması da gelecek yatırımların bir kısmını azaltıyor."
İstihdam için yatırıma ihtiyacı olan Türkiye eğer ekonomik ilişkilerine bu gözle bakacak olursa, birçok ülke ile ilişkilerini yeniden gözden geçirmek zorunda kalacak.
Mahmut Ovur - Sabah - 6 Ocak 2008
GEÇEN yılın son günlerinde SABAH gazetesinin ekonomi sayfasında Kanada ile ilgili bir haber vardı.
Haberde Kanada merkezli Magna şirketinin Türkiye'de yatırım yapmak için Tekirdağ'ı üs seçtiği yer alıyordu.
Magna, sıradan bir şirket değil. 25 milyar dolarlık cirosuyla, 23 ülkede 83 bin kişiye istihdam sağlayan dünya çapında bir şirket.
Tekirdağ'da Porsche ve BMW gibi büyük otomobil firmalarına lüks sınıfta yer alan 4x4 SUV'lar ve spor otomobiller üretmeyi planlıyor. İnanılmaz bir olanak. Bu yatırımı Türkiye'ye yapması için Magna'yı ikna eden isim ise Türkiye Yatırım, Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı Alpaslan Korkmaz.
Peki, sonuç ne olacak dersiniz?
Benim aldığım haberler iyi değil.
Nedeni de iki ülke arasındaki "siyasi" ilişkiler...
Neredeyse iki yıldır ara ara da olsa THY'nin neden Kanada'ya direkt uçuş yapmadığını irdeliyorum. Bunun bilinen tek gerekçesi iki ülke arasında "Çifte Vergilendirme Anlaşması"nın imzalanmaması... Türkiye, anlaşmayı Ermeni soykırım yasası nedeniyle imzalamıyor.
Durum bu noktaya gelip tıkanmış. Ne Türkiye o vergi yasasını imzalıyor, ne de Kanada geri adım atıyor.
Geçen yılın son ayında Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın, Gelirler İdaresi Başkanlığı'na anlaşmayı imzaya hazırlaması için talimat vermesi iş dünyasında sevinç yaratmıştı. Ama sonra ne olduysa oldu yine "beklemeye" alındı.
Türk Kanada İş Konseyi Başkanı Yılmaz Argüden bu konuda şunları söylüyor:
"Birçok ülke ile çifte vergi anlaşmamız var. Kanada ile olabilmesi için de çalışmalarımız devam ediyor. Teknik olarak sorun yok ama bence siyasi sorun var. Bu da Magna gibi büyük yatırımları etkiliyor. Ayrıca THY'nin Kanada'ya uçmaması da gelecek yatırımların bir kısmını azaltıyor."
İstihdam için yatırıma ihtiyacı olan Türkiye eğer ekonomik ilişkilerine bu gözle bakacak olursa, birçok ülke ile ilişkilerini yeniden gözden geçirmek zorunda kalacak.
Perşembe, Şubat 14, 2008
Ucuslar Vergi ve Sivil Havacilik Anlasmalarina Bagli
Kanada Türkiye arası direkt uçuşları araştırma komitesi üyeleri ile Toronto’da biraraya gelen Türk Hava Yolları’nın ticari işlerden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı sayın Orhan Sivrikaya ve Uluslararası İlişkiler ve İttifaklar Başkanı sayın Lale Kaplan, Türk Hava Yolları’nin Toronto’ya uçmak için gereken her türlü hazırlığı kurum olarak tamamladığını ancak yapılması gereken uluslararası anlaşmaların sonuçlandırılamaması nedeni ile uçuşların bir türlü başlayamadığını belirtti.
Türk Hava Yolları, Toronto’ya haftada üç gün uçabilmek için, belli bir gün ve saatte havaalanını kullanma iznini veren slotu geçen yıl alarak Toronto tarafındaki çalışmalarını hızlandırmıştı.
Şubat ayı içerisinde Montreal’de Air Canada ile direkt uçuşlar konusunda yaptıkları olağan toplantı sonrasında Toronto’ya da uğrayan yetkililer Kanada’ya uçma konusunun öncelikli hedefleri olduğunu ve uçuşların bir an önce başlayabilmesi için ellerinden geleni yaptıklarını bildirdi.
Direkt uçuş kararı için inceledikleri iki ülke arasındaki yolcu sayısının ve ticari hacmin yeterli olduğunun altını çizen Sivrikaya, geçmiş örneklerden yola çıkarak direkt uçuşların başlaması ile birlikte turizm ve ticaret verilerinin katlanarak artacağını belirtti.
Geçtiğimiz on yıl içerisinde Türkiye’ye giden Kanadalıların sayısı üç kat artarak 128 bin 571 kişiye, iki ülke arasındaki ticaret hacmi de 1.2 milyar dolara ulaşti.
Bilindiği gibi Kanada hükümeti, karşılıklı uçuşların 'Çifte Vergiyi Önleme Anlaşması'nın imzalanması sonrası başlatılmasını istiyor. Ayrıca sivil havacılık kuralları gereği uçuşların başlamasından önce Kanada ve Türkiye arasında Sivil Havacılık anlaşmasının bulunması gerekli. Bu iki anlaşmanın imzalanabilmesi iki ülkenin dışişleri ve maliye bakanlıkları ile sivil havacılık otoritelerinin ortak çalışmasına bağlı.
IST-YYZ
Pazar, Şubat 03, 2008
THY'nin Kanada'ya uçuş planı Maliye'ye takıldı
THY'nin Kanada'ya uçuş planı Maliye'ye takıldı
Mustafa Gun - Zaman - 3 Subat 2008
Dışişleri Bakanlığı'ndan uzun süredir Kanada'ya uçuş izni bekleyen Türk Hava Yolları (THY), nihayet istediği cevabı aldı.
Ancak uçuşlar bu kez de Maliye Bakanlığı'na takıldı. Uçak seferlerinin başlaması için Maliye'nin Kanadalı yetkililerle 'Çifte Vergi Önleme Anlaşması' imzalaması gerekiyor. Kanada, Türkiye'nin uyarılarına rağmen 21 Nisan 2004'te Avam Kamarası'nda sözde 'Ermeni Soykırımı Yasa Tasarısı'nı kabul etmişti. Türkiye ile Kanada arasında diplomatik krize yol açan yasa üzerine Maliye Bakanlığı, o dönemde THY'nin Kanada'ya direkt uçuş yapmasını sağlayan 'İkili Hava Ulaştırma Anlaşması'nı askıya almıştı. Ayrıca Maliye 'Çifte Vergi Önleme Anlaşması'nı imzalamayacağını açıklamıştı. Halen Kanada'da yaşayan yaklaşık 80 bin Türk vatandaşı, iki ülke arasındaki kriz sebebiyle ancak aktarmalarla yolculuk yapabiliyor. Ancak son dönemde başlatılan girişimlerle Kanada-Türkiye ilişkileri yeniden düzelmeye başladı.
Dışişleri Bakanlığı, geçen ay THY'ye gönderdiği yazıyla Kanada'ya direkt uçuşların yapılması için gerekli çalışmaların başlatılmasını istedi. THY, şimdi de Maliye Bakanlığı'ndan gelecek haberi beklemeye başladı. Kanada hükümeti, uçuşların 'Çifte Vergi Önleme Anlaşması'nın imzalanması sonrası başlatılmasını istiyor. Anlaşmanın imzalanmasıyla iki ülke arasındaki ticaret hacmi de artacak. THY, yaz sezonunda Kanada'nın Toronto kentine haftada 3 uçuş gerçekleştirmek için gerekli slotu geçen yıl almıştı. A-340 tipi uçaklarla yapılacak uçuşlarda yılda yaklaşık 45-50 bin yolcu taşınması planlanıyor. THY yönetimi, hattın en kârlı uçuş noktalarından biri olacağına inanıyor. Toronto, coğrafi konumu sayesinde ABD nüfusunun en yoğun yaşadığı kuzey şehirlerine çok yakın. Halen Türkiye-Kanada yolcuları en çok Lufthansa, British Airways ve KLM'yi tercih ediyor. Geçen yıl Kanada'dan aktarmalı uçuşlarla Türkiye'ye 128 bin 571 turist geldi.
Mustafa Gun - Zaman - 3 Subat 2008
Dışişleri Bakanlığı'ndan uzun süredir Kanada'ya uçuş izni bekleyen Türk Hava Yolları (THY), nihayet istediği cevabı aldı.
Ancak uçuşlar bu kez de Maliye Bakanlığı'na takıldı. Uçak seferlerinin başlaması için Maliye'nin Kanadalı yetkililerle 'Çifte Vergi Önleme Anlaşması' imzalaması gerekiyor. Kanada, Türkiye'nin uyarılarına rağmen 21 Nisan 2004'te Avam Kamarası'nda sözde 'Ermeni Soykırımı Yasa Tasarısı'nı kabul etmişti. Türkiye ile Kanada arasında diplomatik krize yol açan yasa üzerine Maliye Bakanlığı, o dönemde THY'nin Kanada'ya direkt uçuş yapmasını sağlayan 'İkili Hava Ulaştırma Anlaşması'nı askıya almıştı. Ayrıca Maliye 'Çifte Vergi Önleme Anlaşması'nı imzalamayacağını açıklamıştı. Halen Kanada'da yaşayan yaklaşık 80 bin Türk vatandaşı, iki ülke arasındaki kriz sebebiyle ancak aktarmalarla yolculuk yapabiliyor. Ancak son dönemde başlatılan girişimlerle Kanada-Türkiye ilişkileri yeniden düzelmeye başladı.
Dışişleri Bakanlığı, geçen ay THY'ye gönderdiği yazıyla Kanada'ya direkt uçuşların yapılması için gerekli çalışmaların başlatılmasını istedi. THY, şimdi de Maliye Bakanlığı'ndan gelecek haberi beklemeye başladı. Kanada hükümeti, uçuşların 'Çifte Vergi Önleme Anlaşması'nın imzalanması sonrası başlatılmasını istiyor. Anlaşmanın imzalanmasıyla iki ülke arasındaki ticaret hacmi de artacak. THY, yaz sezonunda Kanada'nın Toronto kentine haftada 3 uçuş gerçekleştirmek için gerekli slotu geçen yıl almıştı. A-340 tipi uçaklarla yapılacak uçuşlarda yılda yaklaşık 45-50 bin yolcu taşınması planlanıyor. THY yönetimi, hattın en kârlı uçuş noktalarından biri olacağına inanıyor. Toronto, coğrafi konumu sayesinde ABD nüfusunun en yoğun yaşadığı kuzey şehirlerine çok yakın. Halen Türkiye-Kanada yolcuları en çok Lufthansa, British Airways ve KLM'yi tercih ediyor. Geçen yıl Kanada'dan aktarmalı uçuşlarla Türkiye'ye 128 bin 571 turist geldi.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)